Bazı Semt İsimlerinin Gerçek Hikayesi

Eski İstanbul efendilerinden 97 yaşındaki Nuri Dede bu haftaki konuğumuz. Kendisiyle İstanbul'daki bazı semt isimlerinin nasıl oluştuğunu konuşacağız. Şimdiye kadar bize anlatılan hikayelerin yalan olduğunu söylüyor. Buyur Nuri Dede.

Çatladıkapı:
Efendim, bunun öyle çok ilginç bir öyküsü yok. Buranın muhtarı herkesten para toplayıp semt'in girişine kapı yaptırmış. Kapı da çok güzel olmuş. Ama işte her güzelin başına gelen kıskançlık bu güzelim kapıyı da vurmuş, civar semtlerin hasetinden ve nazarından bir gün resmen kapı çatlamış. Komşu ilçeler ve semtler mutluluktan havaya uçup "oh ohh Çatladıkapı ohh ohhh Çatladıkapı" diye göbek atmaya başlamışlar. Derken buranın adı Çatladıkapı kalmış.


Çıksalın:
Bu mahallenin daha ismi yokken Kaşar Mahmut adında(Kaşgarlı değil) iri T.aşaklı bir eleman yaşarmış. Alt bölgesi çok terler, eskimiş kaşar gibi kokarmış. İnsanlar başta "Çıkar sal şunları havalandır" deyip durmuşlar. Zamanla sürekli aynı şeyi söyleyince artık dil dönmez ya bu yüzden "çıkar salla" "çıkar salla" demeye başlamışlar. Mahallenin Trakyalısı Deli Ali'de(futbolcu Dele Alli değil) bunu her gördüğünden sonra iki parmağıyla burnunu kapayıp "çıksalın be yaa" "çıksalın be yaa" demeye başlamış.
Semte işi düşen insanlar da deli Ali yüzünden oraya giderken "Ben Çıksalın'a gidiyorum" derlermiş… Semtin adı nasıl oluştu anladın şimdi genç.


Hadımköy ve Kayışdağı:
İstanbul'un iki farklı yakasındaki iki ayrı semt aynı başlıkta ne alaka diyeceksin ama hikayeyi bir dinle anlayacaksın genç. Eski adıyla Kaldıraçköy olan bir köy vardı. Buranın erkekleri çok azgındı öyle ki gelene kayıyorlar, gidene kayıyorlar, köyün yakınından geçenler bile korkudan elleri g.tunde geziyordu… İnsanlar artık dayanamadı bir gece baskınıyla tüm erkekleri toplayıp hadım ettiler, o günden sonra Kaldıraçköy'ün adı oldu Hadımköy.
Tabi baskın sırasında bazıları kaçmış. Bunları İstanbul Boğazına kadar takip etmişler ama orada izlerini kaybetmişler. Kaçan bu gençler Anadolu yakasında bir dağa sığınmışlar, zamanla buraya yerleşip barınma ve yemek ihtiyaçlarını gidermişler ama bir türlü gideremedikleri malum ihtiyaçları bunları basmışta basmış basmışta basmış…
Bir vakit yağan kar sırasında insanların kaymaya olan merakları dikkatlerini çekmiş. Derken karlar erimiş ama dağda halen mevcutmuş. Şehir merkezine inip tabela asmışlar "herkesi dağa bekliyoruz Dağda Kayış var" şeklinde. Garibanlar da koşa koşa çıkmışlar dağa. O günden sonra oranın adı Kayışdağı olmuş…


Domalan:
Sorsan Kimisi Çorum'da Köy der kimisi de Antalya'da. Aslında İstanbul'da Kaldıraçköy'ün hemen altında yer alıyordu. Kaldıraçköy Hadımköy olduktan sonra bunlarda İstanbul'u terk ettiler, güneye doğru yol aldılar. O yüzden artık İstanbul'da Domalan diye bir yer yok.


Evet sevgili okurlar, Nuri Dede'nin ağzından bazı semt isimlerinin "gerçek hikayelerini" dinledik. Tabi Nuri Dede'nin kafa biraz gidik, çok pis sallamış da olabilir, o yüzden siz kendi bildiklerinizle devam edin, sağlıcakla kalın.

önceki - sonraki - sayfa1 - geri